KORE'DE 16 HAFTA
Seul'e geldikten sonra oda arkadaşımla beraber ilk olarak nereye gitsek diye düşünürken çok vakit kaybetmeden cevabımızı bulduk: Myeong-dong! Myeong-dong, Seul denince akla gelen ilk bölgelerden bir tanesi ve burada uluslararası moda markaları, lüks mağazalar ve yerel kozmetik dükkanlarından tutun da geleneksel yemeklerin satıldığı yemek tezgahlarıyla dolu caddelere kadar her çeşit mekanla karşılaşmanız mümkün. Bölgenin bu kadar büyük olması yapacak şeylerin de çok olması anlamına geldiğinden burada kendinizi kaybetmeniz mümkün. İşte ben de sizi bu dertten kurtararak küçük bir Myeong-dong rehberi hazırlamaya karar verdim. Hadi başlayalım:
Gidilecek yerler:
-
Artbox,1 değil 2 tane
-
Kedi kafe
-
Aland
-
Lotte Young Plaza
-
Myeong-Dong Underground Shopping Mall
-
Kozmetik Dükkanları
Denenmesi gereken yemekler:
-
Gyeran BBang
-
Rice cake
-
Omlet pankek
Seul denince Hongdae'ye uğramamak yapılabilecek en büyük hatalardan bir tanesi olur. Öncelikle kafanızda tamamen eğlence için yaratılmış bir mekan hayal edin: caddeleri dans eden, şarkı söyleyen, gitar çalan, stand-up şovları yapan gençlerle dolu türlü türlü konsept kafeleri ve mağazaları ile müziğin hiç susmadığı bir yer... İşte Hongdae'ye hoş geldiniz! Biraz daha detaylı anlatmak gerekirse...
Hat 2'nin Hongik University durağında indiğiniz andan itibaren Hongdae'nin enerjisini hissetmeye başlıyorsunuz. Daha duraktan yukarı çıkarken bizleri karşılayan Butter mağazasının ihtişamından kendimizi kurtarıp ana caddeye çıktıktan sonra iç kısımlara doğru ilerlediğimizde sokak gösterileriyle karşılaşmaya başlıyoruz. Bölge özellikle akşam saatlerinden sonra civar üniversitelerden öğrencilerin de gelmesiyle canlanmaya başlıyor. Kore'nin ünlü birçok eğlence mekanına ve ünlü restoranlarına burada rastlamanız mümkün.
Hat 2'nin Hongik University durağında indiğiniz andan itibaren Hongdae'nin enerjisini hissetmeye başlıyorsunuz. Daha duraktan yukarı çıkarken bizleri karşılayan Butter mağazasının ihtişamından kendimizi kurtarıp ana caddeye çıktıktan sonra iç kısımlara doğru ilerlediğimizde sokak gösterileriyle karşılaşmaya başlıyoruz. Bölge özellikle akşam saatlerinden sonra civar üniversitelerden öğrencilerin de gelmesiyle canlanmaya başlıyor. Kore'nin ünlü birçok eğlence mekanına ve ünlü restoranlarına burada rastlamanız mümkün.
Hazır gelmişiz tipik bir turist aktivitesi yapalım da içimizde kalmasın mı diyorsunuz? Size en iyi önerim Hongdae'nin meşhur Trick Eye Müzesini ziyaret etmeniz. Adından da belli olduğu üzere burası üç boyutlu gerçeklik algısı oluşturan ve ziyaretçilerin etkileşimine izin verilen eserleriyle dünyanın en ilginç müzelerinden biri olma özelliği taşıyor. Bu nedenle uğramazsanız çok şey kaçırırsınız!
Hongdae demişken burada yer alan konsept kafelerden bahsetmemek olmaz. Benim en çok ilgimi çeken hayvan temalı kafeler de yoğun olarak bu bölgede yer alıyor, bence özellikle rakunlarla (dikkatli olduğunuz sürece) oynayabileceğiniz rakun kafeye uğramadan geçmeyin!
Bölgenin daha içerilerine doğru ilerlediğimizde bu Sinchon'a ulaşıyoruz. İşte burası gece hayatının tam kalbi olarak düşünülebilir çünkü bölgede Kore'nin en bilindik üniversitelerinin kampüsleri yer alıyor ki bu da hayatın gece gündüz asla durmadığı anlamına geliyor. Bu kadar çok öğrencinin bir arada bulunması demek çok daha ucuza gidebileceğiniz restoranlar, kafeler ve karaoke barlar demektir. Burada bir nebze olsa ucuzluğun tadını çıkarabilirsiniz :)
Itaweon, Seul'ün en turistik bölgesi. Neden mi? Burada yaşayan yabancı sayısı o kadar çok ki bölgedeki birçok dükkan ve market yabancılar tarafından işletiliyor. Neden mi? Çünkü zamanında burada Amerikan askeri üssünün açılmasıyla beraber burada yaşamaya başlayan Amerikalılar sayesinde adeta turistik bir mekan haline dönüşmüş. Belki diyeceksiniz ki Itaewon en turistik bölgelerden bir tanesi ise neden en son haftalara bıraktın? Çünkü benim Kore'deki asıl amacım Kore kültürünü yakından tanımaktı, o nedenle bu kadar derin bir kültürü keşfetmek varken bu tür yerleri sona bırakmayı tercih ettim. Siz de isterseniz benim gibi yapabilirsiniz çünkü bence burası Kore'nin en az ilgi çekici yerlerinden bir tanesi. Yine de yolunuz buraya düşmüşse uğramadan geçmemeniz gereken yerler listesine bakmayı göz ardı etmeyin:
Leeum, Samsung Sanat Müzesi: Leeum, Samsung Sanat Müzesi, Itaewon'da bulunan oldukça özel bir sanat müzesi. Müze, Samsung Kültür Vakfı tarafından işletiliyor ve iki ana bölümden oluşuyor. Birincisi tamamen seramik, kaligrafi, geleneksel tablolar ve mücevherlerden oluşan geleneksel Kore sanatına odaklanmış, ikincisi ise hem Koreli hem de uluslararası sanatçıların sanatlarını içeren çağdaş sanat odaklı bir bölüm. Bu ilginç kombinasyonu görmenizi tavsiye ederim.
Itaewon Antika Caddesi: Caddenin tarihi, 1960'larda Kore merkezli ABD askeri üssündeki askerlerin Amerika'ya dönmeden önce mobilyalarını ve eşyalarını satmasıyla başlıyor ve sonrasında burada yaşayan insanların da birbirinden güzel antika eşyaların satıldığı mağazalar açmasıyla devam ediyor. Benzersiz bir alışveriş deneyimi arıyorsanız görülmesi gereken yer kesinlikle burası. Sokak, Asya ve Avrupa antikalarının her türünü satan küçük antika dükkanlarıyla dolu ve alışveriş yapmadan durmak gerçekten zor.
Kendi parfümünüzü yapın!: G.N parfüm stüdyosunda ziyaretçiler 150 parfüm kokusu ve aralarından seçim yapabileceği 20 doğal aroma ile kendi parfüm kokularını yapabiliyorlar. Aynı dükkanın başka bir şubesi Seocho-gu'da bulunuyor. Kokuyu bitirdikten sonra, kendi şişe ve etiket yazınızı da seçebilirsiniz.
Itaewon'un küçük evlerle donanmış oldukça ilginç ara sokakları var, ana caddeye çıkarken buralardan geçmenizi tavsiye ederim.
Seul dedik, alışveriş mekanlarından, eğlence yerlerinden bahsettik şimdi sıra Güney Kore'nin geleneksel yönünü daha yakından görebileceğiniz bir bölge olan Insadong'dan bahsedelim. Insadong'u diğer bölgelerden farklı kılan şey bölgede "Biz Koreliyiz" anlayışının tamamen benimsenmesi ve bundan kaynaklı olarak her şeyin ama her şeyin Korece yazılmış olması. Evet, buna yabancı marka tabelalarının bile Kore alfabesi kullanılarak yazılması dahil. Aslında bu güzel bir şey, çünkü alfabeleri oldukça kolay olduğundan birazcık da olsa Korece okuma tecrübesi elde edebiliyorsunuz.
Ssamzie-gil Market: Burayı listenin başına koymak istedim çünkü bana kalırsa Insadong'da burayı görmeden dönerseniz çok şey kaçırırsınız. Ssamzie-gil Market yarı alışveriş merkezi ve yarı açık hava pazarı gibi bir yer ve Insadong'un ana caddesinden rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Burada benzersiz kıyafetler, seramikler, mobilyalar, yiyecekler ve geleneksel Kore eşyalarıyla dolu 70'in üzerinde mağaza bulunmaktadır. En üst katına çıktığınızda tuvalet temalı kafeye uğrayın lütfen, "çikolata dolgulu kurabiyelerini" çok seveceğinize eminim :D.
Osulloc Tea House: Bu şık ve modern kafe/mağaza, Jeju adasının tarlalarından gelen yeşil çay yapraklarıyla yaptıkları çay ve tatlılarıyla meşhur. Osulloc Tea House size Kore'nin en geleneksel içeceklerinden birinin en iyi deneyimini sunuyor. Bunun haricinde siyah çay ve yeşil çay aromalı kekleri, tiramisuları ve pankekleri de oldukça meşhur. Kafeden ayrılmadan önce kendinize birbirinden ilginç aromalı çaylardan almayı unutmayın.
Osegye Hyang: İlginç bir mekan çünkü Güney Kore'deki nadir vegan restoranlardan bir tanesi ve belki de en meşhuru. Şahsi olarak bu vegan/vejeterjan kavramlarına uzak olsam da buranın yemeklerinden oldukça memnun kalmıştım. İlginç bir Kore ya da Çin yemeği macerası yaşamak istiyorsanız kesinlikle burayı öneririm.
Seul'e gidip de namı tüm dünyayı kasıp kavurmuş Gangnam bölgesine uğramamak gerçekten büyük bir kayıp olur. Hepimizin "Oppa Gangnam Style!" diye bağırıp dans ettiği şarkıyla ünü iyice patlamış olan Gangnam bölgesi gerçekten de adına şarkılar yazılacak endama sahip bir bölge, zira Seul'ün en lüks bölgelerinden bir tanesi ve gökdelenlerin, arabaların, alışveriş merkezlerinin en ihtişamlılarıyla burada karşılaşmanız mümkün. Gezip gezip bir türlü bitiremediğim bir bölge olduğu için Gangnam'da ne yapılmalı nerelere gidilmeli konulu bir plan hazırladım ki ilerde kaybolmayayım.
Apgujeong: Han nehrinin güneyindeki bu mekan, şehrin hem en zengin semti hem de modanın merkezi olarak anılır. Burada en kaliteli yerli ve ithal ürünleri bulup satın almak mümkün. Burası ilginç konseptli mağazaları ve kafeleriyle gençler arasında oldukça gözde bir bölge. Özellikle bu bölgedeki Rodeo Caddesi, gördüğünüz anda kendinizden geçeceğiniz lükslükte mağazalarla dolu.
Garosugil: Gangnam bölgesinin merkezinde, Seul iş merkezinin güneydoğusunda, yaklaşık 1 kilometre boyunca uzanan ve ginkgo ağaçları ile süslenmiş bu cadde: şehrin ana alışveriş alanlarından birisi olarak kabul edilir. Burada: 1980’lerden kalma galeriler ve 1990’lardan kalma küçük dükkanlar bulunur. Son on yılda ise daha çok modern dizaynlarıyla göze çarpan butiklerle ve dükkanlarla göz önüne çıkmaya başladı. Açık stüdyolar, atölyeler, kafeler, restoranlar, barlar, moda mağazaları ve dükkan dizisi ile, hafta sonu kaçamağı için gerçekten biçilmiş bir kaftan!
Samseong ve COEX Mall: Samseong bölgesi, Gangnam'ın biraz daha doğusunda kalan uzantısı olarak düşünülebilir fakat buranın da bölgenin geri kalanından aşağı kalır bir tarafı yok, burda yer alan COEX Mall da tek başına bunun bir kanıtı olabilir. COEX Asya'nın en büyük yeraltı alışveriş merkezi olmasıyla beraber kanımca dünyadaki en estetik kütüphaneyi de içinde barından harika bir yapı. Eğer KPop'la da aranız varsa yine avmde bulunan SMTOWN'a uğramadan geçmeyin, harika bir KPop müzesi yolculuğunu kaçırmak istemezsiniz.
Dongdaemun... Klasik bir Kore marketi mi? Hayır, devasa büyüklüğüyle artık bir alışveriş bölgesi haline gelmiş Seul'ün gözde mekanlarından bir tanesi. Burada neler mi var? Bakalım.
Alışverişten önce görülmesi gereken ilginç bir bina,
Dongdaemun Design Plaza (DDP): Dongdaemun'un simgesi Dongdaemun Design Plaza (DDP), dünyaca ünlü mimar Zaha Hadid tarafından tasarlandı. DDP, Dongdaemun'un dinamiklerini temsil eden dönen bir spiral şekline sahip, en göze çarpan özelliğiyse ilginç mimarisinde saklı: Yapıda ne düz çizgilere ne de dik açılara rastlamak mümkün. Bunun yanında 7 katlı olmasına rağmen binanın dışarısından katları ayırt etmeniz mümkün değil. İçerisindeki sanat galerileri, sergileri ve hediyelik eşya satan dükkanlarıyla girdiğinizde bir daha çıkamayacağınız ilginç bir tecrübe sizleri bekliyor.
Heunginjimun Kapısı ve Dongdaemun Seongwak Parkı: Heunginjimun Kapısı, bilinen diğer adıyla Dongdaemun Kapısı eski Seul'ü çevreleyen Seul Kalesi'ndeki kapılardan bir tanesi. İçerisinden geçip biraz ilerlediğinizde Seongwak Parkı'na ulaşıyorsunuz. Burayı tavsiye ediyorum çünkü özellikle akşam vaktinden sonra buraya gelmeniz taktirde iyi bir manzara elde edebilirsiniz. Seul'ün geleneksel ve modern yönlerinin harmanlandığı ilginç bir manzara...
Cheonggyechon Deresi: Görmeye ve arkadaşlarla beraber vakit geçirmeye değer bir yer. Olur da kalabalık olmayan bir zamanda giderseniz nehrin sesini dinleyerek yürüyüş yapmanın keyfine varabilirsiniz.
Dongdaemun Fashion Town Special Tourist Zone: Eveet, şimdi Dongdaemun'u Dongdaemun yapan en önemli yerden bahsedelim. Burası oldukça özel çünkü bu bölge tipik alışveriş merkezlerinden tamamen farklı bir havaya sahip. Dongdaemun'da ziyaretçiler hem geleneksel bit pazarlarının hem de modern alışveriş komplekslerinin tadını çıkarma şansını elde ediyorlar. Genellikle turistler modern alışveriş merkezlerini ziyaret etme eğiliminde olduğu için, Dongdaemun Alışveriş Kompleksi'nin ve Pyounghwa Moda Plaza'nın daha çok ilginizi çekeceğini düşünüyorum. Dongdaemun'da her zamankinden çok daha farklı bir alışveriş tecrübesi yaşayacaksınız: geleneksel pazarların ve kalabalık büyük alışveriş merkezlerinin bir arada olmasının verdiği ilginç bir his... Dongdaemun Alışveriş Kompleksi'nde ağırlıklı olarak kumaş, düğmeler ve diğer benzer malzemeleri satılırken, almak isteyeceğiniz kıyafetleri ve en son moda ürünleri Pyounghwa Moda Kasabası'nda bulabilirsiniz.
Hafta sonu boş vaktiniz var fakat fazla uzaklara gitmek istemiyor musunuz? Biraz da gökdelen göreyim ama göl manzaralı olsun diyorsanız sizi Lotte World Tower'a alalım.
Lotte World Tower, Kore'nin mimarisinin benzersiz yapılarından bir tanesi. Kule, modernin geleneksel, doğanın ileri teknoloji ile kombinasyonunu temsil ediyor. Lotte World Tower tam tamına 123 kata sahip, bu da Kore'nin en yüksek gözlem güvertesi Seul Sky'a ev sahipliği yaptığı anlamına geliyor. Kore'nin en yeni ve gerçekten biz yabancıların bile dilinden düşmeyen bir lükslüğe sahip oteli Signiel Seoul, Lotte World Tower'da yer alıyor.
Bu kadar lüks bir yerde avm olmaması imkansız değil mi? Lotte World Tower, Lotte World Mall adlı bir alışveriş merkezine sahip ve ziyaretçiler burada Kore'nin en büyük kentsel duty free mağazası Lotte Duty Free'de alışveriş yapma imkanına sahip.
Alışverişinizi yaptıktan sonra ne yapalım diye düşünüyorsanız oldukça iyi bir seçenek sunuyorum size: Akvaryuma gitmek! Lotte World Tower'da Seul'ün en büyük ve en güzel akvaryumlarından bir tanesi yer alıyor. Aklınıza gelebilecek her türlü deniz canlısını burada görmek mümkün. Hatta akvaryumda kutuplar temalı bir bölüm daha bulunuyor, birbirinden tatlı penguenleri burada görebilirsiniz. Çıkışta bulunan hediyelik eşyalar dükkanından ilginç hediyeler alıp sevdiklerinizi mutlu edebilirsiniz.
Bu kadar dolandıktan sonra karnınızın acıkmaması imkansız ve ziyafet çekmek için kesinlikle doğru yerdesiniz. Burada her türlü restorana rastlamak mümkün, Japon mutfağından tutun da İtalyan mutfağına kadar her türlü yemeğe, birazcık tuzlu bir miktar ödeyerek ulaşabilirsiniz. Benim kişisel önerim özellikle Japon restoranlarını -eğer kuyruk yoksa- tercih etmeniz çünkü Kore'deki en iyi sushileri bu restoranlarda yedim, size de tavsiye ederim. Şimdiden afiyet olsun.