KORE'DE 16 HAFTA
Seul'deki gözde ve popüler mekanlardan detaylı bir şekilde bahsettikten sonra şimdi birazcık şehrin tarihine odaklanalım. İşte bir turist olarak şehrin tarihini daha fazla öğrenmek istiyorsanız kesinlikle ziyaret etmeniz gereken birkaç tarihi mekan:
Gyeongbokgung Sarayı: Seul'ün sadece bir tane değil, beş ana sarayı olduğunu öğrenmek sizi şaşırtabilir. Gyeongbokgung, bunların en büyüğü ve kesinlikle en önemlisi. Burası aynı zamanda Kore Ulusal Halk Müzesi'ne ev sahipliği yapan büyük bir saray kompleksi. Hanbok kiralayarak buraya gelmeniz taktirde ücretsiz giriş hakkı elde ediyorsunuz benden söylemesi.
Gwanghwamun Meydanı: Bu sevimli meydan, Gyeongbokgung Sarayı'nın ana kapısı olan Gwanghwamun Kapısı'nın önünde yer alıyor. Meydan, Kore'nin Hangul alfabesinin mucidi Büyük Kral Sejong Büyük heykelinin yanı sıra diğer icatlarından bazılarının heykellerini de içeriyor.
Changdeokgung Sarayı: Changdeokgung Seul'deki en büyük ikinci saray. Bu saray özel bir popülariteye sahip çünkü burada sayısız tapınağa ve egzotik flora ve faunaya sahip büyük bir gizli bahçeye rastlamak mümkün. Changdeokgung özellikle birçok kiraz çiçeği ile ilkbaharda ve sonbaharda büründükleri göz alıcı renkler ile oldukça popüler.
Bukchon Hanok Köyü: Gyeongbokgung ve Changdeokgung Sarayları arasında hanok adı verilen 400'den fazla geleneksel Kore evinin bulunduğu pitoresk bir köy yer alıyor, işte burası Bukchon Hanok Köyü. Köyde el yapımı ürünlerin ve hediyelik eşyaların satıldığı küçük kafeler, restoranlar ve dükkanlar bulunmaktadır. Ayrıca bu bölgede birkaç geleneksel çay evi bulabilirsiniz.
Cheonggyecheon Deresi: Şehrin tam ortasında yer alan bu 10 kilometre uzunluğundaki dere, bir açık hava sergisi ve festival alanı aynı zamanda. Özellikle Noel'de ve Buda'nın Doğum Günü ve Fener Festivali gibi tatillerde, dere birbirinden renkli ışıklarla ve sanat eserleri ile dekore edilir.
Jogyesa Tapınağı: Kore Budizminin bir zamanlar baş tapınağı olan Jogyesa Tapınağı, ülkenin en önemli tapınaklarından biridir. Tapınak 1395'te inşa edilmiş ve günümüze kadar ayakta kalmayı başarmış. Mayıs ayında Buda’nın doğum günü sırasında bu tapınağı ziyaret edip yerel şenliklere katılabilirsiniz.
Bahar gelmek üzere ve binlerce pembe çiçek havada uçuşurken dışarı çıkıp kiraz ağaçlarının altında arkadaşlarınız ve ailenizle birlikte piknik yapmanın tam zamanı. Güney Kore'nin muhteşem Seul şehrinde kiraz çiçeklerinin tadını çıkarabileceğiniz birçok yer var, bir turist olarak ülkenin en önemli doğal güzelliklerinden bir tanesi olan kiraz çiçeklerini görmeden geçmeyin. Nisan 2020'nin başlarında gerçekleşecek olan Seul'deki kiraz çiçeği festivalleri hakkında bilgi almak istiyorsanız doğru yerdesiniz.
Yeouido Kiraz Çiçekleri Festivali: Yeouido Kiraz Çiçeği Festivali, Seul'deki en ünlü kiraz çiçeği festivallerinden birisi. Ana cadde Han Nehri boyunca yer aldığından, nehirden gelen bahar esintileri ile pembemsi beyaz kiraz çiçeklerinin oluşturduğu kemerin altında yürüyebilirsiniz. Ne kadar da romantik!
Seokchon Gölü Kiraz Çiçeği Festivali: Seokchon Gölü'ndeki bu kiraz çiçeği festivali giderek daha da çok popülerleşti. Hatta çeşitli performanslar, sergiler ve aktiviteler bile festival programına dahil edildi. Göl, Lotte World'ün hemen yanında yer alıyor. Kiraz çiçeği festival sezonunda Lotte World'ü ziyaret ederseniz gölün etrafındaki festival alanını kolaylıkla görebilirsiniz.
Namsan Kiraz Çiçeği Festivali: İlkbaharda Namsan Park'taki güzel kiraz çiçeği manzarasının tadını çıkarmaya ne dersiniz? Namsan Dağı'na doğru romantik bir yürüyüş yapmak, siz ve sevgiliniz için unutulmaz bir anı olacaktır.
Güney Kore'ye gelmişsiniz, gezmişsiniz, bol bol da yemek yemişsiniz. Şimdi bir şeyler almanın vakti geldi. Farkında mısınız bilmiyorum ama özellikle Seul, alışveriş severler için tam biçilmiş bir kaftan. Adeta şehir siz tomarlar dolusu para harcayın da ne var ne yok alın diye dizayn edilmiş. O kadar yol katedip buraya gelmişsiniz, ben de size biraz Kore'nin en iyi ve en sevdiğim 3 alışveriş merkezinden bahsedeyim:
I’PARKmall, Yongsan Metro İstasyonu’na ve KTX tren istasyonuna bağlı, son teknoloji ürünü bir alışveriş merkezi. Geniş bir alanı kaplayan kompleks, çok çeşitli dükkanların bulunduğu 11 kattan oluşuyor. Seul’daki en büyük alışveriş merkezlerinden biri olan I’PARK, oldukça büyük olduğu için misafirlerine rehberli tur hizmeti de veriyor. Elektronik eşyalardan konfeksiyona kadar her şeyi bulabileceğiniz I’PARK’ta 100’den fazla restoran ve kafenin bulunduğu bir yeme içme bölümü, CGV dijital sinema salonu ve ülkenin en büyük indirim merkezi olan E-mart bulunuyor.
Eğer alışveriş yapmayı gerçekten çok seviyorsanız Doosan Tower olarak da bilinen Doota kesinlikle kaçırmamanız gereken bir yer! Sabah saat 10:30’dan ertesi gün 05:00’a kadar, neredeyse 24 saat açık olan bu alışveriş merkezi, rahatlıkla tüm gününüzü geçirip güzel hediyeler alabileceğiniz bir yer. 600’den fazla mağazası olan Doota’da aradığınız her şeyi bulabilirsiniz. Calvin Klein, Charles & Keith ve Reebok gibi markalardan, her yıl Tasarım Girişimcilik Konferansında seçilen 40 adet yerel mağazaya dek sınırsız seçeneğiniz olacağı garanti!
Mecenatpolis’in Seul’ün diğer alışveriş merkezlerinden farkı üstünün açık olması. Tabiri caizse bir taş ile iki kuş vurulacak bir yer. Çünkü hem alışverişinizi yapabilir hem de sosyal medya hesaplarınız için bol bol fotoğraf çekebilirsiniz.
Bahçesi, manzarası güzel bir terası, küçük havuzları, cam köprüleri ve şemsiye dolu oldukça estetik bir tavanı bulunan Mecenatpolis, Hapjeong tren istasyonunun yanında bulunuyor. Mecenatpolis’te perakende ürünler satan mağazaların yanı sıra, resim sergileri, konser verilen ve kültürel gösterilerin yapıldığı bir alan da bulunuyor. Mecenatpolis’te ayrıca kafeler, fast food mekanları ve restoranlar da var.
Kore kültürünün mutlaka keşfetmeniz gereken 5 ana unsurundan bahsedip duruyoruz. Bu başlık altında karaokeden bahsetmeyeceğimi düşünüyorsanız kesinlikle yanılıyorsunuz. Özellikle Asya coğrafyasında gençler arasında oldukça popüler bir aktivite arkadaşlarla karaokeye gitmek. Eğer benim gibi arkadaşlarınızla şarkı söylemeye hastaysanız ve Güney Kore'ye gelmişseniz çok büyük bir ihtimalle "norebang"lardan çıkamayacaksınız. Peki nedir bu norebang?
"Nore" Korecede şarkı demek "bang" ise oda. Dümdüz çevirirseniz bir nevi şarkı odası. Aslında konsept oldukça ferah odalarda bulunan makinelerden istediğiniz şarkıyı ve modu seçerek en ince ayarlarına kadar yapıp şarkı söylememiz üzerine kurulmuş. Hatta bazen enstrümanlarınızı bile seçebiliyorsunuz. İstediğiniz yiyecek ve içeceği de ayağınıza getirmeleri cabası. Bu kadar şeyden sonra norebangların biraz da olsa pahalı olduğunu söylersem eğer bence şaşırmazsınız. Ama siz de benim gibi karaoke hastasıysanız size çok güzel bir haberim var!
Coin karaoke!
Bu ne mi? Norebangın ucuz versiyonu.
Odalardaki makinelere para attığınızı ve 1 dolar karşılığında 3 (hatta bazen 4) şarkı söyleme hakkınızın olduğunu hayal edin. Odalar daha küçük fakat sizin için oda değil şarkı söylemek önemli olduğundan bu çok da büyük bir sorun teşkil etmiyor. Bu kadar hesaplı bir seçenek öğrencilerin çok hoşuna gittiği için üniversite kampüslerinin çevresinde kümelenmiş coin karaoke mekanlarına rastlamak mümkün. Güney Kore'deyseniz ya da en azından gitmeyi düşünüyorsanız benim gibi tüm servetinizi buraya dökmeye bir an önce hazırlanın.